16 Ocak 2011 Pazar

MADDE.1

2011’e çok güzel girdik gerçekten… Sessiz bir girişti heyecanlı ve bekleyiş içerisinde aslında toplum o kadar çok şeye şahit oluyor ki sanırım bu kadarınıda düşünemezdik daha doğrusu yasaklarla uğraşmamız gerektiğini. Sigara yasağını anladık tamam bir çok şey için gerekliydi başta uzlaşamsakta yavaş yavaş alıştık. Uzun bir sure geçti yerini 00:00’dan sonra rahat sigara içilebilen ortamlar aldı. Ne kadar istesenizde tarafları ikiye böldüğünüz an bir sure sonra bir tarafın pes etmesidir. Ve tabikide tamamen duygusal durumlar.


Başta deniz ve mehtap derken, düğün çıktı kapalı mekanlar çıktı ve bir içki yasağı türedi. Eskiden 18 yaş altındakiler sigara ve içki alamazlardı belirli tekel bayilerinden sonra sigara masum kaldı. İçkiyede göz yumuldu. Bir düşünmek lazım başta bir Tekirdağ'lı olarak söylüyorum. Kime anlatmaya çalışıyorlar acaba cemaateleri mi ya da ülkenin ekonomisini ciddi etkileyen alkol ve tütünün katkısını göz ardı ederek neyle bunu kapatmak istiyorlar? yoksa bu tekel eylemine de bir cevap mı? En önemlisi kaç kisinin bunları önemsediği, referendum havası yaratarak neyi çözümleyebildik ki. Şarabın ülkesi Fransa, vodkanın ülkesi Rusya ya da biranın ülkesi Almanya dediğimiz avrupa mı bizi ciddiye alacak? Sürekli kendimizi kapatıyoruz acaba nereye kadar? En sonuna kadar gitmek vardır ya en sonuna kadar zevksiz bir şekilde gidiyor türkiye. Bir madde daha ekliyor hayatımıza bir kötü muakeme.


Biz dışardan ancak teknolojiyi alıyor ve gelişiyoruz sebebi onlar değil ki zaten bizim ihtiyacımız var biz daha dışa bağımlı hale geliyoruz. Daha çok para akıtıyor ve harcıyoruz ama önemlisi bizim ortadoğumuz var kime ne sonuçta proje çizer dururuz batı kimin umrunda? Şimdiden sonrada büyük bir zevkle denizin karşı tarafındaki Yunanistan'a rakı içmeye gideceğim şerefine türkiye diyerek…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder